Çocukla Kişisel İlişki Tesisi

 

Çocukla Kişisel İlişki Tesisi:

Boşanma davası sonucunda velayet hakkında elinde bulundurmayan ebeveyne verilmiş bir haktır.

Boşanma davasının bir sonucu olduğu gibi ayrıca başka bir dava olarak da görülebilmektedir. Fiili ayrılık durumunda henüz boşanma gerçekleşmemiş olsa bile çocuğu göremeyen ebeveyn kişisel ilişki kurulması için ayrı bir dava açabilir. Bu dava çocuğunu göremeyen ebeveyn için çok önemlidir bunun sebebi çocuğunu hiç göremeyen ebeveyn ve ebeveynini hiç göremeyen çocuk bu durumdan fazlasıyla olumsuz etkilenir ve mağdur olur.

 

Kişisel İlişki kurulmasında önemsenen hususlar:

  1. A) ANA BABANIN ÖZELLİKLERİ:
  2. ÇALIŞMA SAATLERİ:

Aile mahkemesinin kişisel ilişkiyi düzenlerken izin günleri, günlük mesai saatleri, haftanın kaç günü çalışıldığına kadar her husus kişisel ilişki tesisinde önem arz etmektedir.

  1. Çocuğa Karşı Davranışları:

Aile mahkemesi kişisel ilişkiyi düzenlerken ebeveynlerin çocuğa karşı olan tutumunu çok önemsemektedir.

  1. Yaşam Şekilleri:

Ana babanın yaşadığı hayat standartları dikkate alınan bir başka husustur.

 

  1. B) ÇOCUĞUN ÖZELLİKLERİ:
  2.     Çocuğun Görüşü:

Aile mahkemesi kişisel ilişkiyi düzenlerken çocuğun görüşünü almaktadır.

  1.  Çocuğun Eğitimi:

Aile mahkemesi okul saatlerini gidilen ekstra kursların günlerini ve saatlerini göz önüne alır.

  1. Soy bağı Durumu:

Aile mahkemesi tarafların ortak çocukları olmadığı kayden belli olan çocuklar için kişisel ilişki tesisi düzenlemesi yapamaz. Ortada bir soy bağı sorunu var ise öncelikle soy bağı sorunu çözülmelidir.

 

 

  1. Vesayet Durumu:

Eğer ki çocuğa atanmış bir vasi varsa Aile Mahkemesi bu düzenlemeyi yaparken vesayet makamının fikrini almak zorundadır.

  1. Çocuğun Yaşı:

Çocuğun yaşına bağlı olarak ana bakımına ve şefkatine muhtaç olup olmadığına bakılır.

0 – 3 yaş çocuğu mutlak olarak anne bakım ve şefkatine muhtaçtır.

3- 6 yaş çocuğu anne bakımından kurtulamadığı gibi anne şefkatine de oldukça muhtaç kabul edilmektedir.

6 – 13 yaş çocuğu anne bakım ve şefkatine olan muhtaçlığı kısmen kalkmış kabul edilmektedir.

13 – 17 yaş çocuğu anne bakım ve şefkatine muhtaç kabul edilmediği gibi ergenlik döneminde tercihen babanın rol model olmasının sağlıklı olduğu kabul edilmekte, bu nedenle de gerek kişisel ilişkinin gerekse velayet durumunun buna göre düzenlenmesi gerekmektedir.

Süt çocuğu ana bakımına muhtaç olduğu için böyle bir çocuğun tüm gün babanın yanında baba yanında kalmamasına özen gösterir.

 

Ancak kişisel ilişki tesisinde en önemli husus:

Ana baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken analık veya babalık duygularının tatmininden önce çocuğun güvenliği ve menfaati gelmektedir. Bu anlamda kişisel ilişki kurulması mutlak bir zorunluluk değildir. Zira çocuk için sakıncalar doğuracağı açıkça belli ise kişisel ilişki hakkı kaldırılabilir veya açılan dava reddedilebilir.

Ayrıca bilinmesi gerekir ki:

Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. Çocuğun anneannesi, babaannesi, dedeleri gibi diğer aile bireyleri ile kişisel ilişki kurulması da mümkündür. Ana ve baba için öngörülen sınırlamalar üçüncü kişiler için kıyas yoluyla uygulanacaktır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu